2016’da Yaşadıklarım – Mim

Tüm dünyanın beklediği o gün geldi. Yeni yıl. Kutlamalar, hediyeler, var olmayan ama varmış gibi sürekli ismi anılan noel baba, ağaç süslemeleri derken herkesin hayatından bir yıl daha eksilmiş oldu. Buna tüm canlılar dahil olmak üzere. Ben 2016 yılının 365 günün 6 saatinin çoğunu evde yatarak geçirdim. Sürekli hasta oldum, saçlarım döküldü falan fistan. 2016, ben dahil kimse için iyi geçtiğini zannetmiyorum. 2016 resmen biz müslüman alemine zehir, kabus oldu.Ben çok olumsuz bir insanımdır. Bu geri kafalılığımı düzeltmeyi çok denedim, bir çok kişiyle oturdum sabahlara kadar konuştum fikir aldım ama nafile bu kafayı hala düzeltemedim. Artık bünye alışmıştı standart yaşama. 

2016 ölümler, depremler, şehitler, üzüntüler, patlamaların olduğu kötü bir yıldı. 2016 yılında olumlu bir şey yaşamadım. Bir çok kişi de yaşamamıştır buna eminim. İnsanlar kendilerine bir şey katabilmek, var olduğunu hissedebilmek için illa ki başına veya yakın tanıdığı birine kötü bir şey gelsin istiyor. Tabii Allah kimseye kötü bir gün göstermesin ama bu yazdığım saçma olsa da bir yandan bakıldığı zaman çok mantıklı geliyor.

2016’da Yaşadıklarım !

Artık zamanı geldi çattı bu yazıyı yazmam gerekiyordu. Zaten aylardır bu günü bekliyordum.

  • Ocak: Ankara‘ya kuzenimin düğününe gittim. Sonra Aksaray’a döndükten 5 gün sonra gece korkunç bir rüya görüp uyandıktan sonra hiç bir şey olmamış gibi tekrar yattım. O gün de dayım almanya’ya dönüş yapacaktı. Onu yolcu ettikten sonra hastaneye gittim ve ayağımı alçıya aldılar. Son 2 final sınavına elimde bastonla gittim.
  • Şubat: En sevdiğim ay. Çünkü şubat ayında doğdum. Bir ayrılık yaşadım. Her neyse detay yazmayacağım. Aşktan Korkmak yazımı okursunuz.
  • Mart: Telefonum bozuldu. Bende eski tuşlu telefonu kullanmaya başladım. 1 ay kafam çok rahattı. Kendimi kodlamaya vermiştim. Ama sonrasında sıkılmaya başladım. Bilgisayara BlueStacks uygulamasını kurdum. 6 arkadaş bir olup spora başladık.  Spora başladıktan 2 hafta sonra enfeksiyon kaptım. Bir süre spora gitmedim evde dinlendim.
  • Nisan: Birilerini yolcu etmeyi asla sevmem. Hemen ağlama moduna geçerim. Bu kadar da olmaz artık, yüzsüzlüğün daniskası hile, hurda. Belki en çok sevdiğim olay, blog sözlüğün açılması.
  • Mayıs: Bu ayda çok şükür kötü bir durum yaşamadım. Konferanslar falan derken güzel geçti. Ve belki bu yılın en güzel şeyi. Beşiktaş’ın şampiyon olması.
  • Haziran:  Mübarek Ramazan ayı Allah tuttuğumuz oruçları, ibadetleri kabul etmiştir inşallah. Çok şükür kazasız, belasız alttan ders bırakmadan üniversiteden de mezun oldum. 4 yıllığa geçiş için Dgs’ye başvurdum.
  • Temmuz: Ramazan bayramında ailecek Ankara’ya akraba ve mezar ziyaretlerine gittik. Uzun yıllardır köye mezar ziyaretine gidemiyorduk. Aksaray’a döndükten 2 – 3 gün sonra o malum kötü olay oldu. Darbe girişimi. Bu yaşımda darbeyi de gördüm ya ne diyeyim. Allahım devletimize, milletimize zeval vermesin.
  • Ağustos: Grip, salgın vs yine hastalanmıştım. İlaçlardan bıkkınlık gelmişti artık. Sürekli evdeydim. Memurluk sınavı için Kpss’ye başvurdum.
  • Eylül: Bu ay ne yaşadım hatırlamıyorum ama iyi olmadığım kesindi. Galiba psikolojim bozuktu. 1 ayı geçkin süre zarfından sonra Dgs sınav sonuçları açıklanmıştı.
  • Ekim: Vlog çekmeye başladım. Fakat içerik bulamadığım için bu konuda amatör kaldım. Dgs yerleştirme sonuçları açıklandı ve hiç bir lisans programına yerleşemedim. Tansiyonum çıktı diye hastaneye gittim fakat şeker (diyabet) hastası olduğumu öğrendim.
  • Kasım: Konya’ya Selçuk Tıp Hastanesine tedavi için gittim. Şeker (diyabet) hastalığı teşhisi kondu ve insilüne başladım. Antalya da 2.si düzenlenen Akdeniz Bilişim Zirvesine gittim. Kpss önlisans sonuçları ve dgs ek yerleştirme sonuçları açıklandı. Malesef yine hiç bir lisans programına yerleşemedim. Kpss’de bakalım Allah kerim. Blogum 6 yaşına girdi. Daha nice yıllar blog yazarım inşallah.
  • Aralık: Ankara da her yıl düzenlenen GDG Devfest’e gittim. Askerliği tecil ettirmeyip gitmek istiyordum. Fakat şeker (diyabet) hastası olduğum için doktorlarım ve heyet doktorları askere gidemeyeceğimi söyledi. Sağlık durumum el vermediği için askerlikten muaf olmuş oldum. Diyete başladım ve 1 ayda toplam 7 kilo verdim. Bu benim için güzel bir durum. Haftanın son pazartesi gecesi hastanede dedemi kaybettik. Cenaze, namaz, mevlüd, yemek, başsağlığı derken derman kalmadı.

Evet arkadaşlar sanırım bu yıl başımdan geçen her şeyi anlattım. Bir çok şeyi detaylı anlatamadım ama mavi yazılı kelimelere tıklayarak yaşantımı detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz. İnşallah 2017’de 2016 gibi kötü geçmez. Sağlık, huzur, mutluluk, barış dolu bir yıl diliyorum. Dualarda buluşmak dileğiyle.

Yazımı sonlandırmadan önce bunu bir #mim olarak kabul edip, bu yazımı da Sezer, Çağrı ,Tahsin ,Berk, Gökhan, Ramazan ağabeylerimi ve Yasemin, Sinem, Ayşe, İlknur ablalarımı ve son olarak Gürkan ve  Can kardeşlerimi mimliyorum. En yakın zamanda onlarda da bir yazı bekliyorum.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Selam, ben Yalçın. Hayata 26 Şubat’da Hello World demiş, Aksaray Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Şu anda Getir'de Depo Sorumlusu olarak çalışmaktayım.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close