Güne Nasıl Başlıyorum – Mim

Kaliteli içerikler üreten, mesleği ile ilgili yazılar yazan ve blog için güzel işler yapan, sevdiğim, saydığım Gökhan ağabeyim 4 yıldır blog aleminde olmasına rağmen özgün içerikler çıkartarak blogunu kısa sürede tanıtmıştır. Kendisiyle ara ara konuşuruz, dertleşiriz. Gökhan ağabeyin blogunda gezinirken eskilerden bir mim gözüme çarptı. Bende hemen bu mim’i yazmayı planladım. Lafı daha fazla uzatmadan hemen mim’e geçelim.

Şeker ve guatr hastası olmadan önce belirli günler hariç asla kahvaltı yapmazdım. Sabah sabah ekmek, peynir, zeytin vb yemek bana çok ağır gelirdi. Midem bulanırdı. Şeker ve guatr hastası olduktan sonra mecburiyetten, guatr hapımı içmek için sabahları 7 – 8 civarında kalkıp aç karnına ilacımı içiyorum. Hala bir işe başlamadığım için, yapacak bir işim de olmadığı için 2 saat daha yatıyorum. 10 civarı kalkıp kahvaltımı yapıyorum ve şeker ilacımı içiyorum.

Kahvaltımı bitirdikten sonra çayımı alıp bilgisayar başına geçiyorum. Sosyal medya hesaplarımı, bloglarımı ve e postalarımı kontrol ettikten sonra haberlere bakıyorum. Sözlüklerde yazılanları okuduktan sonra planlamış olduğum blog yazılarını yazıyorum. Saat 14:30 da aç karnına olan başka bir şeker ilacımı içiyorum.

Arada kafa dağıtmak için çarşıya gidiyorum. Fakat 1 saat bile dolaşmadan tekrar eve gelip bilgisayar başına oturuyorum. Şeker ve guatr hastası olduğum için sürekli spor yapmam gerekiyor. Fakat ben spor yapmayı 6 Temmuz günü bıraktım. Param olmadığı için aylık ücreti yenileme şansım yoktu. Böylece spor hayatını bir köşeye atmış oldum. Aslında çok büyük bir hata yaptığımın farkındayım ama kafam çok karışık.

Sürekli bilgisayar başında oturmuyorum tabii ki. Akşam 5 civarı Bim’e taze ekmek almaya gidiyorum. Yürümek için biraz yolu uzatıyorum. Farklı yollardan gidiyorum. Eve geldiğimde yine bilgisayar başına geçiyorum ve oyun oynuyorum. 7-8 gibi akşam yemeğini yedikten sonra 22:30 da şeker ilacımı içiyorum. Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri dizim olduğu için televizyon başında vakit öldürüyorum. Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri de yine aynı şekilde bilgisayar başında oluyorum.

Biraz kısa bir mim oldu ama benim günlük yaptığım şeyler bu kadar. Bu mim’i Yasemin Avun ve Ece Evren ablama paslıyorum. Bakalım güne nasıl başlıyorlar.

Hatalı cümlelerim, kelimelerim illa ki olmuştur, sürç-i lisan ettiysem affola. Eyvallah

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Selam, ben Yalçın. Hayata 26 Şubat’da Hello World demiş, Aksaray Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Şu anda Getir'de Depo Sorumlusu olarak çalışmaktayım.

İlgili Yazılar

10 yorum

İnan Yalçın, daha okurken oğlum beni mimleyecek diye içimden geçti 🙂 Yaparım tabii, devam ettirsinler diye de uzun bir liste yapar, ‘yapmazsanız beni çok kırarsınız’ der beni seven ya da hem seven hem de vakti olanları anlarım. Belki uzayan bir mim olur 🙂 Zira son zamanlarda hiç gözüme çarpmıyor, daha doğrusu sanki yapılmıyor.
Şeker ve guatr :(( Üzüldüm doğrusu Yalçın. Geçmiş olsun yavrum ama yapışan hastalıklar bunlar, çok genç yaşta şeker olmuşsun. Dikkat et yavrum kendine.
Gökhan oğluma gelince. Onu tanıdım, benim için o kadar çaba harcadı ki, hakkını ödeyemem. Çok anlayışlı ve dürüst bir evlattır. Gökhan. Ona selamlar, ikinize de sevgilerimle Yalçın. İlk fırsatta yaparım 🙂

Yanıtla

1-2 yıldır doğru düzgün mim etkinliği yapılmıyor Ece abla. Bende bu durumdan çok sıkılmıştım ve bir şekilde eski mimleri yeniden ön plana çıkarma kararı aldım. Mim teklifimi de kabul ettiğin için ayrıca teşekkür ederim abla.

Maalesef hastalıklar peşimi bırakmıyor Ece abla. Bunlarla yaşamaya alıştım artık. Ömür boyu benimle geçinecekler 🙂

Yanıtla

Yalçın, uzun zamandır kimseden bir mim daveti almamıştım. Teşekkür ederim. Aslında kahve bahane serim günlerimi nasıl geçirdiğime dair detaylarla dolu. Müsait olduğum en kısa zamanda ben de yazacağım.
Aslında spor yapmak için paraya değilde motivasyona ihtiyacın var diye düşünüyorum. Spor salonuna gitmen şart değil. Tüm yollar senin. Kulaklığını takıp (kışın sıkıca giyinerek) mahalleden de hızlı adımlar ile yürümek de bir spor. Ve inan bana spor salonundaki koşu bandından çok daha faydalı. Bunun için sana bir program önerebilirim. Endomondo ismi. Bu program sayesinde kaç dakika yürüdüğünü, kaç kalori yaktığını görebilirsin. Ben senelerdir kullanıyorum ve çok memnunum.

Yanıtla

Uzun zamandır motivasyonum düşük. Yürümeyi de pek sevmediğim için dışarı çıkmak istemiyorum. Öneri için teşekkür ederim abla ama ben Samsung’un kendi uygulamasını kullanıyorum. Ne kadar yürüdüm, ne kadar uyudum, ne kadar kalori yaktım hepsini tek tek gösteriyor.

Yanıtla

Eski günler canlandı gözümde mim yapmak güzeldi ama vaktinin olması gerekiyor ben her zaman yazamazdım
Genç yaşta şeker olmana üzüldüm
Spor için illa bir spor kulübü ne üye olmak gerekmez Yalçın yürüyüş en iyi spor yeterki iste
Sevgiler

Yanıtla

Keşke yine güzel güzel mimler yapılsa da bizde yazsak. Ama dediğin gibi vakit sorunu her blogger da oluyor abla. Yürümeyi de pek sevmediğim için dışarı çıkmak istemiyorum. Spor salonu daha cazip geliyor.

Yanıtla

Öncelikle geçmiş olsun. Spor yapmanız gerekiyorsa illaki spor salonuna gerek yok. Yürüyüş yapın. Hem maliyetsizdir hemde sağlığınızı korumuş olursunuz. Şifalar. Ece ablanın mimini merak ediyorum.

Yanıtla

Teşekkür ederim, genç yaşta lanet hastalığa yakalandık işte. Yürümeyi pek sevmediğim için spor salonu daha cazip geliyor.

Ece ablanın mimini bende çok merak ediyorum.

Yanıtla

İlla parayla spor yapman gerekmiyor.Açık havada tempolu yürüyüş bile çok iyi bir spordur.Çok severim ben yürümeyi.En azından yürümelisin ve üşenmeyi bırakmalısın bence 🙂

Yanıtla

İşte o yürümek bana dünyanın zulmü oluyor. Yürümeyi asla sevmiyorum. Bazen ekmek almaya giderken bile üşeniyorum, zor geliyor. Onun için spor salonu daha cazip geliyor.

Yanıtla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close