Modern Çağın Yeni Hastalığı: Fomo

Günümüzde İnternet’e erişim ve sosyal medya kullanımı artık oldukça fazla. Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde neredeyse bütün sosyal medya platformları her 4 kişiden 1’i tarafından kullanılıyor ve bu durum git gide yaygınlaşıyor. Sosyal medya ve İnternet kullananların sayısı arttıkça birtakım psikolojik hastalıklar da beraberinde geliyor.

Hayatımızı, yaşamımızı, seyahatlerimizi ve neredeyse her şeyimizi sosyal medyada paylaşır hale geldik. Bu, çoğumuza göre eğlenceli bir durum olsa da aslına bakıldığında ne kadar tehlikeli bir şey olduğunun farkında bile değiliz. Neden mi?

Sosyal medya üzerinde hemen hemen her şeyimizi paylaşıyor ve bundan keyif alıyoruz. Mahremiyet neredeyse ortadan kalkmış durumda. Paylaşım yaparken aynı zamanda diğer insanların da paylaştığı şeyleri inceliyoruz. İncelediğimiz paylaşımlara bakıp yapamadığımız ve başka insanların yaptığı şeyleri gördükçe kendimizi o insanlardan geride kalmış hissediyor ve birtakım sorunlar yaşamaya başlıyoruz. Bu da beraberinde bir hastalığı getirdi. Uzmanlar, bu duruma gelişmeleri kaçırma endişesi yani FOMO (Fear of Missing Out) diyor.


FOMO nedir?

FOMO, yukarıda belirttiğim gibi gelişmeleri kaçırma endişesi anlamını taşıyan bir hastalık. Yani kısaca kişinin gelişmeleri kaçırma korkusu da denebilir.

Sosyal medyada olup bitenlere, insanların yaptığı şeylere yetişmek neredeyse imkansızdır. Ancak kişi, bunları incelediği zaman kendinde bir eksiklik hissediyor ve diğer insanlardan geride kaldığını, gelişmeleri kaçırdığını düşünüyor. Bu durum kişiyi sosyal medyaya daha çok bağlıyor ve hayatını önemli ölçüde etkiliyor.

İnsan; işlerinden, derslerinden, sosyal hayatından hatta uykusundan bile geri kalabiliyor. Dikkatsizlik, değersiz hissetme ve dışlanmışlık da bunların beraberinde gelen bazı problemler.

İnsan; mutsuzluk, kıskanç olma, çarpıntı, paranoya davranma gibi durumlarla karşılaşır. Bunların önüne geçmeye çalışsa da gelişmeleri kaçırma tehlikesi ağır basar ve bu moral bozukluğuna dönüşür.

Türkiye’de sosyal medya kullanımı ülke genelinde yüzde 92 gibi ciddi bir rakama ulaşmış durumda. Daha çok genç kesim İnternet’e her gün giriş yaparken, orta ve daha üstü yaşa sahip insanlarda bu oran biraz daha az olsa da ülkemizde neredeyse her gün İnternet’e giren insan mevcut. Bu durum, FOMO olma riskimizin ne denli yüksek olduğunun bir göstergesi.


FOMO’nun önüne nasıl geçilir?

  • Sosyal medya hesaplarınızı kısa süreliğine dondurun ve hayatınıza nasıl bir etki ettiğini anlamaya çalışın.
  • Sosyal medya kullanımını azaltın.
  • Kendinize odaklanın. Neler yapıp yapamadığınızı anlamaya çalışın.
  • Planlar yapın ve bu doğrultuda hareket edin.
  • Egzersiz yapın.
  • Kitap okuyun.
E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Selam, ben Yalçın. Hayata 26 Şubat’da Hello World demiş, Aksaray Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Şu anda Getir'de Depo Sorumlusu olarak çalışmaktayım.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close