- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Bir süredir bloga yazı ekleyemiyordum; okul, staj, dershane derken zaman bir türlü yetmedi. Bilgisayarı bile bir köşeye kaldırmıştım, haftada en fazla iki kez zorunlu bir şey oldukça giriyordum. Ama bugün, özlediğim bu sayfalara bir dönüş yapmak istedim.
Okullar açılalı üç hafta oldu ve bu süreçte bölümümüzde ciddi değişiklikler yaşandı. Öncelikle bölüm şefinin odası depoya taşındı, şefin odası ise yeni bilgisayar sınıfına dönüştürüldü. Temizlik ve düzenleme işlerini tamamladıktan sonra bizi aşağıya yönlendirdiler; oradaki malzemeleri alıp yukarı taşıdık. Hatta bölümümüzün karşısındaki normal derslik de bilgisayar sınıfına çevrildi. Ahşap bölümünden masalar getirerek sınıfı tamamen hazır hale getirdik.
Tüm bu yoğunluğun ardından kendi sınıfımıza geçtiğimizde hocamız, sınıfların artık üç gruba ayrılacağını söyledi. Her grup farklı bir sınıfta eğitim alacaktı. İçimden “Kesin beni en düşük gruba atarlar” diye düşündüğümü itiraf edeyim. Ancak hoca, çalışkan, düzenli, huzursuzluk yaratmayan, ders çalışan ve dershaneye giden öğrencilerin isimlerini okurken en son benim adımı söyledi. Açıkçası şaşırdım; çünkü kendimi o listenin sonunda bile beklemiyordum. Diğer arkadaşlar homurdanıp yorum yapsa da açıkçası umursamadım. Sonuçta seçimi yapan hocalardı, bir bildikleri vardır.
Bu süreç bana şunu gösterdi: İnsan bazen kendini küçümseyebiliyor, ama dışarıdan görünen çaba ve disiplin farklı algılanabiliyor. Yeni döneme, yeni sınıf düzenine ve yeni sorumluluklara böyle bir motivasyonla başlamak benim için güzel bir sürpriz oldu.
Hazırsanız bir sonraki yazıda staj ve dershane temposuyla ilgili de bir şeyler paylaşabilirim. Yazmayı özlemişim.

