Yeni Eğitim Yılı, Staj Hazırlıkları ve Unutulmaz Bir İlk Hafta

Yoğunluk, Değişiklikler ve Yeni Bir Başlangıç: Okullar Açıldı

Üç aylık yaz tatilinin ardından 2013–2014 Eğitim ve Öğretim Yılı hepimize hayırlı olsun. MEB’in geçme notunu 50’ye, devamsızlığı 10 güne düşürmesi ayrı bir tartışma konusu ama şimdilik onu bir kenara bırakalım. Bu yazıda, okulun açıldığı ilk hafta yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Okulun ilk günü her zamanki gibi kalabalıkla başladı. Sabah yine +2000 kişi sıraya dizildik; müdür konuştu, müdür yardımcısı konuştu, ardından bir öğrenci sahneye çıkıp şiir okudu. Alkışlar, klasik açılış heyecanı derken nihayet bölüme geçtik. Amacımız işletme (staj) dosyalarını almaktı ama dosyalar henüz hazır olmadığından “Çarşamba günü gelin” dediler. Salı günü evde boş boş geçti.

Çarşamba günü tekrar okula gidip dosyaları aldık. Öğlene kadar bekledikten sonra hocalarımızla birlikte staj yapacağımız işletmeye geçtik. İmza işlemleri, adres bilgileri derken süreç tamamlandı. Hoca beni işletmede bıraktı ve döndü.

Perşembe günü Türk Edebiyatı dersimiz vardı. Teneffüste hoca iki arkadaşımı yanına çağırdı. Ben de bilmiyorum neden ama durmadan “Hocam beni de alın” diye ısrar ettim. Keşke demeseymişim. Aşağı kata indiğimizde bizi kitap düzenleme işi bekliyordu. Kitapların sayımı yapılacak, düzenlenecek ve tek tek poşetlenecekti.

Önce kitapları sınıflara göre ayırdık: 9, 10, 11 ve 12. sınıflar. Hoca “9. sınıfları boş verin, direkt 10. sınıftan başlayın” dedi. Biz dört kişi kitapları toplarken diğer iki arkadaş poşetleme işini yürütüyordu. Saatlerce çalıştıktan sonra “Hocam yoruldum” dedim. Hoca sağ olsun 5–10 dakika mola verdi ve bize çay söyledi. Hiç beklemiyordum doğrusu.

Çaylarımızı içip tekrar işe döndük. Arada diğer hocalar uğrayıp kendi derslerinin kitaplarını alıyor, espriler yapıyor, ortamı neşelendiriyorlardı. Bir hocaya kitapları teslim ederken “Ücretimiz nedir hocam?” diye sordu. Bizim hoca “30 TL” deyince diğer hoca “Benim zaten cebimde 30 TL var” dedi. Bizimki de “O zaman bize çay söyle” deyince hepimiz bir kahkaha patlattık. Kısa süre sonra çaylar geldi; yine içtik, yine çalışmaya devam ettik.

Öğlene yaklaşırken hoca “Bırakın, öğleden sonra devam edersiniz” dedi. Numaramızı aldı. “Hocam biz öğleden sonra gelemeyiz, staj yerlerine gitmemiz gerekiyor” deyince izin verdi. Oradan arkadaşların yanına gittik ve günün kalanında PlayStation oynayarak biraz kafa dağıttık. (Hocam inşallah bu yazıyı okumaz 🙂 )

Yoğun ama eğlenceli bir haftaydı. Hem staj süreci başladı, hem okulun havası yeniden yüzüme çarptı, hem de beklemediğim kadar yorucu bir kitap poşetleme macerası yaşadım. Yeni eğitim yılı böyle başladı; bakalım devamında neler olacak.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Selam, ben Yalçın, 15 yıldır bu bloga bir şeyler karalıyorum. Aksaray Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Aktif olarak Anadolu Üniversitesi Web tasarımı ve Kodlama bölümü okumaktayım.

İlgili Yazılar

Bir Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir