- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Sinemada bir izleyiciyi ağlatmak, güldürmek, heyecanlandırmak veya ürkütmek zordur. Ama en zoru; yaşanmış bir hayatı beyaz perdeye aktarıp, o hayatın izlerini seyirciye derin bir şekilde hissettirebilmektir. Müslüm filmi işte tam da bunu başarmış. Müslüm Gürses’in gerçek yaşam öyküsünü konu alan bu yapım, Türk sinemasında kaliteli işlerin hâlâ var olabildiğini bana bir kez daha kanıtladı. Filmi izlerken ağladım, güldüm, ürktüm ve heyecanlandım. Tüm bu duyguların tek bir ortak noktası vardı: emek. Ve bu emeğin hakkı gerçekten ödenmez.
Müslüm Akbaş’tan Müslüm Baba’ya Uzanan Yolculuk
Müslüm Akbaş, ya da halkın gönlünde yer eden adıyla Müslüm Gürses… Hangisini tercih ederseniz edin, filmin her sahnesinde onun yaşanmışlıklarını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bu yüzden Müslüm filmini sadece izlemeyin, hissedin. Çünkü bu sadece bir film değil; acının, yokluğun, mücadelenin ve umudun özeti.
Birçok insan gibi ben de Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay ve Neşet Ertaş gibi “babalarla” büyümeye çalıştım. Neşet Baba’ya olan hayranlığım ayrı olsa da, diğerlerinin de gönlümde yeri hep farklıdır. Hepsine derin bir saygı ve hayranlık duyarım.
Yaşayarak Öğrenmek: Müslüm’ün Hayat Felsefesi
Zaman çok kıymetli. Geri gelmiyor. Peki insan kaderini mi yaşar, yoksa kendi kaderini mi yazar? Yazmak demişken, insanlar en iyi nasıl öğrenir? Okuyarak mı, yazarak mı, yoksa yaşayarak mı? Müslüm Gürses yaşayarak öğrendi. Yanından ayırmadığı Yunus Emre kitabıyla beslendi, öğrendiklerini kâğıda döktü. Ve o kelimelerle tüm Türkiye’ye ses oldu. Bu yüzden Müslüm Gürses, sadece bir sanatçı değil, bir idol haline geldi.
Sarsıcı Bir Hayat Hikayesi
Film boyunca Müslüm’ün iç dünyasına, acılarına ve umuduna tanık oluyoruz. Çocuk yaşta Adana’da bir ses yarışmasını kazanarak başlayan serüveni, Çukurova Radyosu’nda soyadının Gürses olarak değiştirilmesiyle başka bir boyuta geçiyor. Annesi ve kardeşini kaybedişi, diğer kardeşini okutmak için gösterdiği çaba, onun sadece bir sanatçı değil; aynı zamanda güçlü bir ağabey, yürekli bir adam olduğunu gösteriyor.
Yıllar içinde plakları, kasetleri milyonlara ulaştı. Gazinoları tıklım tıklım doldurdu. Ancak hayat ona her zaman adil davranmadı. Bir trafik kazasında ölümden döndü, kafatasına plaka yerleştirildi, bir kulağı duymadı. Doktorlarının uyarılarına rağmen içkiyle ilaçlarını alarak acılarını bastırmaya çalıştı. Ama her defasında yeniden müziğe tutundu. Çünkü onun için tek çıkış yolu müzikti.
Muhterem Nur ve Büyük Aşkı
Müslüm Gürses’in hayatında belki de en güzel şeylerden biri Muhterem Nur’dur. Filmde özellikle Gülhane konseri sahnesi beni derinden etkiledi. O beyaz takım elbise, Muhterem Nur’un elleriyle diktiği o elbise… Ve konser sırasında yaşadığı olaylar… Tüylerim diken diken oldu. O sahnede Müslüm Baba sadece şarkı söylemiyordu; kalbini ortaya koyuyordu.
Muhterem Nur ile 31 yıl süren aşkları sinema tarihine altın harflerle yazılacak türden. Müslüm, kendi babası yüzünden baba olmaktan korktu ama milyonların babası oldu.
Sinemada İzlenmesi Gereken Bir Film
Bu filmi anlatmaya kelimeler yetmez. Evet, spoiler verdim biraz ama inanın yaşanılanların yanında bu anlattıklarım çok hafif kalır. Filmi sinemada izleyin. Televizyona düşmesini, internete gelmesini beklemeyin. Çünkü bu film o klasik filmlerden değil. Bu film emekle, yürekle yapılmış. Gitmeniz, izlemeniz ve destek olmanız gerekiyor.
Bugün bir sinema bileti 40–50 TL civarı. Ama bu film size o paranın çok daha fazlasını hissettirecek. Ben bir kez izledim ama tekrar tekrar izlemeyi düşünüyorum. Her sahnesinde gözlerim doldu, bazı sahnelerde ağladım. Çünkü bu filmde hayat vardı, acı vardı, müzik vardı, sevda vardı.
Teşekkür ve Saygıyla
Filme emeği geçen herkese can-ı gönülden teşekkür ederim. Özellikle Şahin Kendirci ve Timuçin Esen, inanılmaz bir performans sergilemişler. İki oyuncunun da ellerinden öpüyorum. Gerçekten yürekten oynamışlar.
Son olarak…
“Hayat zor ama güzeldi. Hakkınızı helal edin…” – Müslüm Gürses
Mekânın cennet olsun Müslüm Baba. İyi ki geçtin bu dünyadan. İyi ki seninle büyüdük.
9 yorum
Müslüm Baba şüphesiz tüm Türkiye’nin gönlünde taht kurmuş bir sanatçımızdı. Müslüm Baba diyorum çünkü o gerçekten ülkenin manevi babalarından biriydi. Hayat hikayesi, ilk ve tek aşkı olan Muhterem Nur hanım, yaptığı parçalar… Bunlar anlatmakla bitmez tabii ki. Yaşanmış bir hayatı film yapmak elbette kolay değil. Yaşayarak, hissederek yapmak lazım bir işi. Filmde çok kaliteli bir isim de dikkatimden kaçmadı, Zerrin Tekindor. Filmi izlemedim ama oyunculuğuyla herkesi büyüleyen isimlerden biri de o olmuştur eminim. Şahin Kendirci kardeşimize zaten söylenecek pek bir şey yok, yaşayarak, hissederek oynadığı söyleniyor. En kısa zamanda gidip izlemek istiyorum. Bu güzel paylaşım için çok teşekkürler…
Müslüm baba tüm Türkiye’nin hatta tüm Dünya’nın sevgisini kazanmıştı. Güçlü bir isimdi. Gerçekte ne ise filmde de aynısınız yaşatmaya çalışmışlardı. Ama taktir ilahi yapacak bir şey yok.
Biyografi filmi gibi olmamış. Kopuk, çok kopuk anasını satayım. Sanat filmi mi bu, dram film mi bu sürekli flashbackler, sürekli bir ileri tarih bir geçmiş zaman. Ayrıca Müslüm Gürses’in vasiyeti yok muydu Muhterem Nur hanımefendiye “filmim çekilmesin” diye?
Tamamen gelir odaklı, sadece ışığı güzel bir film.
Evet yıllar önce Müslüm Gürses hayatta iken yüzlerce film teklifi götürüldü. Hepsine hayır cevabı verse de 2007’de Sırrı Süreyya Önder’in film teklifine evet cevabını vermişti. Sonrasın da malum olay Müslüm Gürses’in babası Mehmet Akbaş’ın annesi Emine Akbaş’ı öldürmesi ile filmi iptal etmiştir.
Doğru Müslüm Baba bir vasiyet bırakmıştı ama eminim ki Muhterem hanım buna izin vermiştir. Bu benim şahsi düşüncemdir. Eğer Muhterem hanım izin vermemiş olsaydı film galasında, film röportajlarında vb televizyon işlerinde olmazdı.
Zaten tüm filmler gelir odaklı yapılmıyor mu ?
Müslüm filmini izlemedim çok merak ediyorum. Fakat, Müslüm Gürses’in hayatının çok zor geçtiğini çocukluğunda çok zor günler gördüğünü daha önce bir yerde okumuştum.
Neşet Ertaş’ın filmi de yapılır bence ama ne zaman yapılır bilmiyorum. Çünkü Neşet Ertaş ta Ülkemizin yetiştirdiği büyük sanatçılardan.
Güzel bir yazı olmuş kardeşim. filmi izlemek isteyenler için güzel bir bilgilendirme yazısı olmuş eline sağlık
Aslında bir çok ünlü büyük sanatçının geçmişte yaşadığı sorunlar mutlaka olmuştur. Buna eminim. Müslüm Baba ne kadar çok kötü olay yaşamış olsa bile her zaman iyi tarafta olmayı seçti. Asla kötülük düşünmedi. Yüreği yufka gibiydi.
Keza Neşet Baba’da öyle. Çok sıkıntı çekti. Aşık oldu babası izin vermedi ama Neşet Baba, babasını dinlemedi, severek evlendi. Almanya’ya gitti. Memleket sevdası çekti, çok zorluk çekti ama Neşet Baba’da tüm Türkiye’nin hatta tüm Dünya’nın sevgisini kazanmıştı.
Ama Neşet Ertaş gibi bağlama çalabilen, onun gibi türkü yakabilen bir insan olur mu bilmiyorum. Ama merakla da bekliyorum.
Filmi izledim çok etkileyici sahneleri vardı. Özellikle annesinin öldüğü anda kanlı bardakta rakı içmesi çok ironikti. Ağlamadım desem yalan olur ama bi kere daha izlerdim doğrusu.
Blogunu çok beğendim ve artık takipteyim.. yeni yazıları heyecanla bekliyor olacağım.
Evet bazı yerlerde ironi yapılmış bunu fark ettim ama film gayet akıcıydı. Saçma sapan kareler yoktu. 2 kere izledim ikisinde de ağladım, yalan değil. Sıkılmadan onlarca kez daha izleyebilirim.
film cok net güzeldi sürükleyiciydi tavsiye ederim